Havuzlar insanların, meraklılarının yaz kış serinlemek veya spor yapmak için kullandıkları alanlardır. Bu alanların temizliği, hijyen kurallarına göre çevrenin ve havuz sularının dezenfeksiyonu çok önemlidir. Farklı insanların, toplulukların beraberce faydalandıkları bu ortama kendilerinde bulunan mikroorganizmaları taşımaları ve çevreye bulaştırmaları doğaldır. Bir insan yaklaşık 1,5 – 2 kg mikroorganizma taşımaktadır (mikrobiyata). Bu mikroorganizmalar insan immun sisteminin bir parçası olarak görev yapan faydalı mikroplardır. Ancak bunların dışında hasta insanlarda, kendi hasta olmadığı halde taşıyıcılarda birçok patojen (hastalık yapan) mikroorganizmalar vardır, bu kişiler bulundukları yerlere; solunumla, temasla, damlacıkları, çıkartıları ile mikroorganizmaları saçarlar, çevredekilerin hastalanmasına neden olurlar. Havuzlarda hastalık yapan enfeksiyonlara neden olan etkenleri kısaca gözden geçirecek olursak Rotavirüs, Hepatit A,Hepatit E, Salmonella, Shigella, patojen E. Coli ler olmak üzere çok çeşitli virüs ve bakteriler, mantarlar, parazitler hastalığa neden olabilirler.
Bu anlatılanlar havuz keyfinizi kaçırmasın. Havuz suyu ve çevresinin bilimsel olarak dezenfeksiyonunun yapılması, dezenfektan maddenin cinsi ve oranının bilinmesi bütün olumsuzlukları ortadan kaldıracak, havuzlara güvenli olarak girebileceksiniz. Bu arada kullanılan dezenfektanların da insandaki yan etkilerinin bilinmesi ve faydalı bakterileri (normal flora) yok edebileceği göz ardı edilmemelidir. Normal floramız dışarıdan gelen patojen (hastalık yapan) bakterilerin hastalık yapmasını önler. Bunların sayısı düşürülmemeli, yok edilmemelidir.
Cilt ve Mantar Enfeksiyonları: Yeterli temizlenmeyen, dezenfekte edilmeyen havuzlardan, banyo ve tuvaletlerden; terlik, havlu vb. eşyaların ortak kullanılmasından kaynaklanabilirler. Bazı havuzların dezenfeksiyonunda kullanılan klor, eğer aşırı miktarda kullanılmışsa, hassas olan kişilerde deride tahrişlere ve sonrasında da deri enfeksiyonlarına neden olabilir. Deri lezyonlarının ilk belirtileri genellikle kaşıntı, kızarıklık, yanma veya batma hissi şeklindedir. En sık rastlanan cilt enfeksiyonları; mantar, molluscum contagiosum, uyuz ve impetigo’dur.
Sindirim Sistemi Enfeksiyonları: Sindirim sistemi enfeksiyonları ve özellikle ishaller havuzlarda bulaşan hastalıklarda başı çeker. Rotavirüs, nörovirüs, enterovirüs, Hepatit A virüsü Hepatit E gibi virüsler; Cryptosporidium, amip, Giardia ve Oxyur gibi bağırsak parazitleri ve Salmonella (Tifo), Shigella (Dizanteri), P. E. Coli gibi bakteriler yeterince dezenfekte edilmemiş havuzlarda uzun süre canlılığını koruyabilir. Bu mikropları içinde barındıran havuz suyunun çok az miktarda yutulması ile bile sindirim sistemi hastalıklarına; bulantı, kusma, yüksek ateş, karında ağrı, karın krampları ve ishallere neden olabilir.
Kulak ve Kulak Yolu Enfeksiyonları: Yaz aylarında hava sıcaklığının ve nemin artması, uzun süre suda kalma ya da kulağa su kaçması dış kulak yolunun normal florasını bozarak kulağa giren mantar, bakteri ve virüslerin bu alanda enfeksiyon oluşturmasına neden olur. Kaşıntı, kulakkepçesinde dokunmaya karşı hassasiyet, iltihaplı ve pis kokulu, sarı-beyaz renkte akıntı oluşabilir. Kulak ağrısı, yüksek ateş, bulantı, baş dönmesi, kusma, ağrının çeneye ve boğaza doğru yayılması gibi genel bulgular görülebilir. Ayrıca kulak zarına ve iç kulağa ulaşan bakteriler, özellikle Pseudomonas bakterisi Otitis media hastalığına, kulakta kokulu yeşil akıntıya neden olabilir. Yeteri kadar ve tekniğine göre dezenfekte edilmemiş dalma ve atlama esnasında; çeşitli bakterileri içeren havuz suyu uygun kişilerde burun yolu ile sinüslere ulaşarak Sinüzite neden olabilir.
Göz Enfeksiyonları: Havuz suyunun direkt tahrişi ya da içerdiği mikroorganizmaların etkisi ile gözde kızarıklık, yanma, batma hissi, ağrı, gözlerde çapaklanma ve göz kapaklarında şişlik, hordeleum, konjunctivit oluşabilir.
Uro-Genital Sistem Enfeksiyonları: İdrar yolu enfeksiyonları, sistit gibi enfeksiyonlar, havuz kaynaklı oluşabilir. Sık ve ağrılı idrar yapmaktan karın ağrısı, ateş, kusma, kasıklarda ağrı ve bel ağrısına kadar değişik belirtiler ile kendini gösterebilir. Havuz kaynaklı Genital enfeksiyonların ortaya çıkmasının en önemli sebeplerinden biri de havuz suyu içerisinde bulunan klordur. Klor, kadınlarda normal vajen florasını bozarak vajende mantar gibi diğer mikroorganizmaların üremesine neden olur. Bu organizmaların kirli su, klor ve hatta sabun ile temas etmesi çeşitli enfeksiyonlara yol açabilir. Havuz enfeksiyonlarının en önemli belirtisi vajinal akıntılardır. Bu bölgede kaşıntı, batma ve sızlama hissi de oluşur.
Havuza giren kişilerde hastalık olmamalı, immun yetmezlikleri bulunmamalıdır. Özellikle 2 yaş altındakiler olmak üzere tüm çocuklar, gebe kadınlar, organ nakli yapılmış olanlar, kemoterapi veya radyoterapi alan kanser hastaları, şeker ve böbrek hastaları havuzdan en kolay mikrop kapıp enfekte olabilecek kişilerdir.
Havuzlarda Bulaşıcı Hastalıklardan Korunma Yolları ve Öneriler:
- Havuzda gözle görülür bir kirlilik, suyunda bir bulanıklık varsa havuza girilmemeli,
- Havuza girmeden önce ve sonra mutlaka duş alınmalı,
- Suya girerken bone takılmalı, sualtı gözlüğü veya maske kullanılmalı,
- Hepatit A ve B aşısı olmayan kişi ve çocuklar havuza girmemeli,
- Ateşli hastalık geçirirken ya da ishalli iken havuza girilmemeli,
- Havuz bölgesine ayakkabı veya dışarıda giyilen terlikle girilmemeli,
- Parfümlü tampon kullanılmamalı,
- Havuzda su yutmamaya dikkat edilmeli, eğer yutulduysa, havuzdan çıktıktan sonra bol miktarda sıvı tüketilerek enfeksiyon olasılığı azaltılmalı,
- Kulak enfeksiyonlarından korunmak için kulak tıkacı kullanılmalı,
- Cildinde kesik, yara, sıyrık olanlar havuza girmeden ve havuzdan çıktıktan sonra temizlenmeli,
- Ciddi ve bulaşıcı bir hastalığı olanlar tedavisi tamamlanana kadar havuza girmemeli,
- Havuz suyuna atlarken burun kapatılmalı,
- Havuzdan çıktıktan sonra vücut nemli bırakılmamalı, iyice kurulanmalı ve mayo değiştirilmeli,
- Evcil hayvanlarla insanların birlikte havuza girilmesi engellenmeli,
- Şezlongların temiz olduğundan emin olunmalı, üzerine mutlaka temiz havlu serilmeli.
Sağlıklı günler dileklerimle…
Bu yazı Şişli Hamidiye Etfal Hastanesi emekli Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Şefi, eski Başhekim Dr. ENGİN SEBER tarafından kaleme alınmıştır. Kendisine teşekkür ediyor ve saygılarımızı sunuyoruz.